Namaz!
Hz. Mevlana mürşid kitap olan “Mesnevi” sinde şöyle bir hikaye anlatır:
“Hilekar bir Moğol, “Bana Mısır'lı bir arkadaş gerek” dedi. Aradığını ele geçirmek için Mısırlılar bir tarafta toplandı. Kim gelirse “Hayır, aradığım bu değil. Sen git şu köşede otur ey saf gönüllü!” derdi. Hepsi bu şekilde bir araya gelince bin cevr ile boyunlarını vurdular. Onlara bu uğursuzluk, namaz vakti Hakk'ın davetine ezana uymamalarındandı. Hilekarın davetine kandılar. Şeytanın hilesinden sakın, yüzlerce sakın.”
Namaz dinin direği, müminin miracıdır. Namaz kılan bir kimse, dinini doğrultmuş ve kılmayan da, dinini yıkmış olur. Bir kimse, namazını doğru ve iyi kılınca, İslam'ın ipine yapışmış olur.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur: “Hiçbir kula, iki rekat namaz kılmasına izin verilmesi kadar değerli bir bağış verilmemiştir.”
Hz. Mevlana şöyle buyurur:
“Allah'tan gayrı olanları düşünerek ıstırap çekme, Hakk'a yönel, secde et ve yaklaş.”
“-Namaz gözümün nurudur- manası zuhur eder. Safa nuru can penceresinden girer; Hakk'ın emri vasıtasız aşikar olur. O'nun nuru, yağmuru oradan girip o nurla can evi aydınlanır. Penceresiz ev cehenneme yakındır. Dinin aslı, gönülde açılan penceredir.”
“Sen de o niyaz ve huzur eteğine sahip ol. Eteğini kötülük taşlarıyla doldurma da onlar eteğini parçalamasınlar. Böylece sahte parayla hakikisi malum olsun.” “Ruhu melek gibi isyan ve şüpheden kurtulmuş da Hakk'a secde eder.” “Senin tabiatın on rekat namaz kılınca bozulur, (usanırsın), beşyüz de kılsam bana çok gelmez. Birisi Kabe'ye yaya gider; diğeri mescidin yolundan şikayet eder. Bir diğeri Allah yolunda canını verir, öbürünün ekmek verirken canı çıkar.”
Kainatta imandan sonra en büyük hakikat olan namaz ne yazık ki terkediliyor. Allah'ın emrinden daha önemli işimiz mi var? Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ve sahabeleri, savaşta bile cemaatle namaz kılmaktan geri durmuyorlardı.
Hz. Mevlana şöyle buyurur:
“Ten duvarında yükseklik oldukça bu, baş eğmeğe manidir. Bu toprak bedenden kurtulmadıkça abı hayat secdegahım olmaz” “Eğer arzu ve heveslerin vezirin olursa pak ruhun namazından mahrum kalır! Bu heva ve hevesler sadece hali görür; akılsa ileriyi kıyameti düşünür.” “Kulluk etmemiş, yüzünü yıkamamış lokma arayan cehenneme lokma olur.” “Ağlayıp yalvarmak için günde beş kere ferman gelir. Yani kullar, namaza çağrılır. Müezzinler -Hayye ale'l-felâh- diye çağırırlar. Bu ağlayış o felaha varıştır.”
Allah'a kulluk yapmanın ölçüsü namazdır. Bir müslüman namaz kılmak suretiyle manen yükselir. Ruhen kemale erer. Manevi hayatımızın canlılığı da başta namaz olmak üzere tüm ibadetlerimizi hakkıyla yerine getirmemize bağlı olacaktır. Canlar cananının emrini hiçe sayan candan ne hayır gelebilir ki?
Hz. Mevlana şöyle buyurur:
“Yüzbinlerce balık, deniz ve inci O ihsan ve izzet sahibinin önünde secde ederler.” “Beşer, kulluk için yaradılmıştır. Öyleyse asilerin mabedi cehennemdir. İnsan her işe kabiliyetlidir, lakin maksat Hakk'a ibadet etmeye çalışmaktır. “Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.” ayetiyle yaratılış sebebinin sedece kulluk olduğunu bil.” “Oruç, hac, namaz ve zekat mümin ile kafirleri belirtir. Mümine ibadet, ebedi bir safa, nifak sahiplerine ise can derdidir.” “Kulluk (sevgi), fikir ve manadan ibaret olsaydı bize oruç ve namaz lüzumlu olmazdı.” “Hakk'ı yüceltmek, varlığı yok etmek nedir bil: Horluk ve tevazu ile secdeye kapanmaktır.” “Kızgınlık, şehvet ve hırs rüzgarları namazı, niyazı olmayanlara zarar verir.” “Huzurda olan edepsiz, huzurda olmayandan daha iyidir. Halka eğri ama kapıda bağlıdır.”
“Hazret-i Peygamber, “Rüku ile secde, Hakk'ın fazlından kerem kapısını çalmaktır.” buyurmuştur. O kapının halkasını kim çalarsa o, ebedi bir lütf u keremi bulur.”
Namaz insan olarak yaratılmanın şükrüdür. İnsan olarak yaratılmanın neş'esine, tadına, zevkine erer. İnsan olduğunu anlar.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur:
“Kıyamette kulun ilk sorguya çekileceği ibadet, namazdır. Namazı düzgün ise, diğer amelleri kabul edilir. Namazı düzgün değilse, hiçbir ameli kabul edilmez.”,“Biz müslümanlar ile kafirler arasında ayırıcı fark, ilahi bir taahhüd (anlaşma) olan namazdır. Her kim, namazı bile bile kılmaz terkederse küfre gitmiş olur.”
Hz. Mevlana şöyle buyurur:
“Müminin secdesi tamamdır. Zira o daima Hakk'ın rızasını arayıcıdır.” “Muaheze edilmiş olduğunun bir alameti ibadetinde, orucunda, duasında görünmektedir. Nitekim kıldığı namazdan, verdiği zekattan ruhu zerre kadar zevk duymamakta, safa bulmamaktadır. Adeti ibadet etmek, iyi şeyler yapmaktır amma, bunlardan hiçbir tat almıyor. Onun cismi, sureti ibadet ediyor; manası, ruhu harap olmuş. Cevizi çok fakat hepsi içsiz, özsüz. Kulun ibadetlerine güzellik katan, ondan alınan zevktir. Çekirdeğin ağaç olabilmesi için çekirdeğin içli olması gerektir. İçsiz çekirdek hiç fidan olur mu? Cansız suret bir vehimden bir hayalden ibarettir.”
“Hakk'ın emri ve fermanına tutunanın canı takva ve saadet madeni olur.”
“Allahu Teala'nın katında ancak huşu, kulluk ve ihtiyaç itibar bulur.”
Filiz Konca
kh1092@mynet.com