Semazen Akademik sayfalar hakkında düşünceleriniz?
İdare eder, Güzel, Daha güzel olabilir, Çok güzel, Çok Kötü
REKLAM ALANI
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
İĞNE ACISI
MUSTAFA ATALAR
31 Temmuz 2010

İĞNE ACISI


Kazvin'lilerde dövme yaptırma adeti vardı. Kollarına, omuzlarına, sırtlarına, vücutlarının değişik yerlerine iğne ile mavi dövmeler dövdürürlerdi.

Bir Kazvinli, dövmecinin birine gidip:

-Bana bir dövme yap! Ama canımı fazla acıtma! dedi.

Dövmeci:

-Tabii yiğidim, söyle ne resmi döveyim? diye sordu. Adam:

-Kükremiş bir aslan resmi döv! Ben aslan burcundanım, o yüzden aslan istiyorum! Gayret et de, adamakıllı, etkileyici bir şey olsun! dedi.

Dövmeci:

-Vücudunun neresine döveyim? Kazvinli:

-İki omuzumun arasına! dedi.

Kazvinli gömleğini çıkararak, afra tafra ile dövmecinin önüne yüzüstü uzandı. Dövmeci, iğnesini alıp hafif hafif adamın sırtına saplayarak dövme yapmaya başladı. Daha ilk iğnelerde yiğidin sırtı acıdı ve:

-Aman usta sen ne yapıyorsun? Beni öldürdün! diye bağırdı. Usta:

-Kardeşim, aslan yap dedin ya! Ben de onu yapıyorum, dedi. Kazvinli sordu:

-Peki, aslanın neresinden başladın? Usta:

-Kuyruğundan! dedi. Kazvinli dedi ki:

-Aman iki gözüm, bırak kuyruğunu, aslan varsın aslan kuyruksuz olsun! İğne acısından yüreğime fenalık geldi, boğazım tıkandı, nefesim kesildi, neredeyse bayılacaktım! Usta:

-Peki! dedi ve bu sefer de aslanın başka bir tarafını dövmeye başladı. Adam yine bağırdı:

-Usta, burası neresi? Usta:

-Kulağı! dedi. Kazvinli:

-Bırak bırak kulağını da yapma, varsın kulaksız olsun! diye itiraz etti. Usta, aslanın kulağını bırakıp başka bir yerine başlayınca, Kazvinli yine feryadı bastı:

-Yahu usta, şimdi neresini dövüyorsun? Usta:

-Azizim, karnını! dedi. Kazvinli:

-Ay, çok fena acıyor! İğneyi bu kadar çok batırma, ne olur bırak aslan karınsız olsun! diye işine engel olunca, usta ne yapacağını şaşırdı.

-Dostlar yetişin! Nedir bu başıma gelen? Bu dünyada hiç kuyruksuz, kulaksız, karınsız aslan göreniniz var mı? diyerek, öfkeyle iğnesini yere fırlattı.
Kardeş, yoldaki, musibetlere sıkıntılara, iğne yaralarına sabretmedikçe nefsinin kötülüklerinden kurtulamazsın. Bu da kendini ve varlığını horlamakla olur. Varlıklarından kurtulmuş olanlara felek de secde eder, ay da, güneş de. Allah'ı ululamak, yüceltmek; kendini, varlığını horlamak, onları toprak mesabesinde tutmakla olur. Allah'ı birlemek, kendi varlığını ve Allah'tan başka her şeyi, Allah'ın varlığı önünde yok saymak demektir. Bütün bozuk düzen işler, bütün perişanlıklar, hep ikilikten, benlik davası gütmekten ileri gelir.

Yolu bilsen bile tek başına yola düşmen uygun olmaz. Akıl başka bir akılla birleşti mi nur artar, yol meydana çıkar. Fakat nefis, başka bir nefisle sevinir, güler, oynarsa karanlık çoğalır, yol gizlenir. Akıl başka bir akılla birleşti mi, kötü işe, kötü söze mani olur. Fakat nefis, başka bir nefisle dost olursa, insandaki cüzi akıl devre dışı kalır, bir işe yaramaz. Eğer Hazreti Adem de, şeytanın kendisini kandırdığı konuda, akıl sahipleriyle örneğin meleklerle meşverette bulunsaydı pişman olup, aflar, özürler dilemek zorunda kalmazdı.
Yalnızlıktan ümitsizliğe düşünce, güneş gibi bir sevgilinin gölgesi altına gir. Yürü, tez bir Allah dostu ara. Böyle yaptın mı, Allah da, senin dostun olur. Halvete çekilip ibadet ve taatle uğraşan, gözünü boş şeylere yuman da bunu yine bir dosttan öğrenmiştir. Ama asıl ağyardan halvet etmek gerek, yardan değil. Her şeyin bir yeri ve zamanı var. Kürk, kışın işe yarar, yazın değil.
Bunun için var, hiç kimsenin rivayetlerle, masallarla Hak yoldan ayıramayacağı, akıllı bir kişinin gölgesine gir!

Sabırlı ol, nazik ve tahammülsüz olma! Balçık gibi gevşek ve sölpük bir halde bulunma! Eğer yoldaki her zahmete, her meşakkate kızar, kinlenirsen, cilalanmadan nasıl ayna olacaksın?

 

 

Makaleler
MEVLANA’NIN ADALET FELSEFESİ  -Dr. Ergin Ergül  (07 Aralık 2017)
NÛR ORDUSU  -Ahmet ŞAHİN  (20 Mayıs 2016)
HAZRETİ PEYGAMBERİN YAKINLARI  -Ahmet ŞAHİN  (22 Nisan 2016)
Mevlânâ'ya Göre Evlilik ve Aile  -Prof. Dr. Abdulhakim Yüce  (23 Şubat 2013)
Hz. Mevlâna’nın Eğitim Anlayışı  -Muhammed ACIYAN  (19 Ekim 2012)
Mevlana’nın Şemaili Hakkında Yanılgılar  -Muhammet ACIYAN  (12 Temmuz 2012)
İstanbul'da Mevlevîlik  -Ekrem Işın  (22 Haziran 2012)
Türk Edebiyatında Edebî Tefekkür Anlayışı  -Ahmet ŞAHİN  (20 Mayıs 2012)
Şihabüd-din Sühreverdi  -Semâ Âdabı  (07 Ocak 2012)
MESNEVÎ’NİN ÖNSÖZÜ VE DİBACESİ  -Tahir-ül Mevlevî  (06 Ocak 2012)
TAHiR-ÜL MEVLEVÎ, HAYATI VE ESERLERi  -Sadi Aytan  (06 Ocak 2012)
TASAVVUFÎ ŞİİR  -Ahmet ŞAHİN  (03 Ocak 2012)
Mevlevî Müziği ve Sema'  -Hakan Talu  (01 Ocak 2012)
Mevlana Perspektifinden Hukuk Devleti İlkesi  -Ergin Ergül  (13 Aralık 2011)
Mevlana Perspektifinden Stratejik Düşünce  -Ergin Ergül  (13 Aralık 2011)
MEVLÂNÂ’NIN ESERLERİNDE İNSANIN MANEVÎ GÖRÜNÜŞLERİ  -PROF. DR. KERİM ZEMANİ  (13 Aralık 2011)
SONSUZLUK SUSKUNLUĞUMDA SAKLI!  -Hatice Sedef Ergül  (11 Aralık 2011)
SIRR-I MA‘NEVÎ - İnceleme-Metin  -Dr. Ekrem BEKTAŞ  (03 Kasım 2011)
Kur'ân'ın Mânevî Bir Tefsiri Mesnevi  -Doç. Dr. Hüseyin Güllüce  (14 Temmuz 2011)
MEVLANA’DA ÜZÜM  -R. Bahar AKARPINAR  (20 Mayıs 2011)
EHLİYET VE LİYAKAT KAVRAMLARI  -Gülgün YAZICI  (20 Mayıs 2011)
SÜLEYMAN BELHÎ AİLESİ VE SON MEVLEVÎ POSTNİŞÎNLERİ  -Yrd. Doç. Dr. Yusuf ÖZ  (19 Mayıs 2011)
AŞK BAHÇESİNİN İNLEYEN BÜLBÜLÜ: YAMAN DEDE  -Hatice Sedef Ergül  (08 Mayıs 2011)
MİLLÎ SECİYYE  -Ahmet ŞAHİN  (08 Mayıs 2011)
YÂ RESÛLULLAH!..  -Ahmet ŞAHİN  (18 Nisan 2011)
BATI DÜNYASINDA MEVLÂNA ÜZERİNDE YAPILAN ÇALIŞMALAR  -Prof. Dr. Mehmet AYDIN  (12 Nisan 2011)
MESNEVİ TERCÜMESİNİN MUKADDİMESİ  -Eva de Vitray Meyerovitch (Havva Hanım)  (12 Nisan 2011)
Şems-i Tebrizi'nin Evrensel Mesajları  -Kazım Öztürk  (20 Mart 2011)
Mevlana Öğütlerinin Sosyal Açıdan Önemi  -Kazım ÖZTÜRK  (20 Mart 2011)
MEVLANANIN TEFEKKÜR DÜNYASI  -Kazım Öztürk  (20 Mart 2011)
Hz. MEVLANA'DA ASK  -Dr. Mehmet ÖNDER  (13 Ocak 2011)
MEVLÂNÂ VE DEVLET ERKÂNI  -Can ALPGÜVENÇ  (31 Aralık 2010)
KÂİNÂTIN GÜLÜ’NE  -Ahmet ŞAHİN  (30 Aralık 2010)