MEVLANA VE AHLAK
Bir gönül eğitimcisi , arayış içindeki ruhlara şifa olan Mevlana; insanlara sevgiyi, aşkı anlatırken , örnek insan olmayı da öğretir. Güzel ahlak sahibi ve gönül alemi zengin fertlerden oluşan toplumun mutlu ve huzurlu olacağı ; eğitimle kötü huylardan arınmanın , yüksek ahlaki değerler kazanmanın mümkün olduğu düşüncesindedir. "Din , nasihattir." Ve "İslam, güzel ahlak dinidir." hadislerinden yola çıkarak eserlerini birer öğütler manzumesi şeklinde insanlığın hizmetine sunmuştur. Mesnevi'de farklı konulara örnek olarak anlattığı her hikayeden ahlaki öğütler çıkarmak mümkündür. Güzel huyların insana kazandıracağı değeri , diğer yandan kötü huyların da insandan alıp götürdüklerini hemen her fırsatta dile getirir. Ancak ahlaki güzelliğin , ya da onun diliyle edebin gösterişte kalmaması, gönülde yerleşmesi şarttır. (Mesnevi, II / 3249-50)
Bunun için hırs, kıskançlık , kibir, yalan, iki yüzlülük, gıybet gibi kötü huylar terk edilmelidir.
Zira hırs insanın temiz bir göz, akıl ve kulak edinmesine manidir; kalbi körleştirir (Mesnevi, II / 575)
Kıskançlık; bütün kusurların mayası, en kötü huydur. (Mesnevi, II / 812-13)
Gıybet , insan eti yemeğe benzer , başkalarının arkasından dedikodu yapanların ağız kokusunu Cenab-ı Hak'tan gizlemek imkansızdır. (Mesnevi, III / 107-10 )
Kibir, daha önceden melek olan şeytanın lanetlenmesine sebep olmuş, ebediyen aftan mahrum kalmıştır (Mesnevi, I / 3401-02)
Mal düşkünlüğü, insanın boğazına takılan bir çöp gibidir. Dünya sevgisi ve mal hırsıyla dolu olanların boğazındaki bu çöp ebedi saadetin kaynağı olan ab-ı hayatı içmeye engeldir (Mesnevi, II / 132-33)
Bir toplumda rüşvet yaygın hale gelirse , adalet mekanizması felç olur, zalimle mazlum birbirinden ayrılamaz. ( Mesnevi , I / 1347).
İsraf kötüdür, en büyük israf ise insanın zamanını kötü harcamasıdır.(Mecalis-i Saba, 23).
İnsan öncelikle kendi kusurlarını düzeltmeye çalışmalı , başkalarının ayıbını görmemelidir. Başkasında kusur arayanlar, kınadıkları hale mutlaka kendileri de düşerler (Mesnevi, II / 3064).
Yalancıların yeminine inanılmaz, doğruların ise yemine ihtiyacı yoktur (Mesnevi, II / 2902-03).
Çünkü yalan gönüllerde şüphe doğurur, doğru söz ise kalbe huzur verir (Mesnevi, II / 2762).
Zalim insan zulmünün cezasını görecektir. Yoksulun gönlünü zulümle kebap eden , aslında kendi budunu kızartıp yemektedir (Mecalis-i Saba, 23)
Mevlana; alçak gönüllülük, cömertlik , sabırlı olmak, sözünde durmak, sır saklamak gibi huyları metheder.
Alçak gönüllülük, insanı yücelten bir değerdir (Mesnevi, III / 547-66).
Meyveli ağacın dalları yere eğilir, meyvesi yoksa dalları havaya uzanır. Ağaçtaki meyveler arttıkça dalların yere değmemesi için direklerle desteklerler. Tevazu konusunda , iki alemin meyvelerinin toplandığı Hazreti Peygamber ; eşsiz bir örnektir. (Fihi Mafih, 164)
Cömetler, özellikle fakir ve muhtaçlara yardımda bulunanlar cennet selvisinin dalını tutarlar, verdikleri çoğalarak kendilerine döner (Mesnevi, III / 869-70, I / 23335, II/1286 ).
Sözünde durmak, ,nsanın vefası için bir ölçüdür. Ancak sözüne vefalı insanlar övgüye layıktır. (Rubailer, 69).
Kızdığı zaman öfkesine hakim olan , Cenab-ı Hakk'ın hışmından korunur. (Mesnevi, IV / 114).
Sabır, ferahlığın anahtarıdır. Sabırla her güçlük ortadan kalkar. (Mesnevi, III / 1848).
Mevlana; sonunda pişman olmamak için her zaman ihtiyatlı olmak, başkalarının halinden ibret almak, aceleci olmamak, az yemek, az uyumak ve az konuşmak gibi konuların önemini de dile getirir. Bu meziyetler hiçbir zaman sözde kalmamalı, yaşanmalıdır. Zira amli olmayanın hikmetli sözü iğreti bir elbise gibidir. (Mesnevi , II / 676)
"Hakk'ın bize edeb ihsan etmesini isteyelim. Zira terbiyeden noksan olan , O' nun lutfuna layık değildir.
Edebsizin kötülüğü yalnız kendisine değildir. Belki bütün dünyaya karışıklık , ateş verir" (Mesnevi, I / 79-80) sözleriyle Mevlana' nın bu konuda önemli bir ikazı vardır. İnsan edebsizlerin kötülüğünden korunmak için, öncelikle dostlarını seçerken dikkatli olmalıdır:
"Samed olan Cenab-ı Hakk'ın zatının hakkı için kötü dost yılandan beterdir.
Zira kötü yılan, insanın sadece canını alır. Kötü arkadaş ise , cehennem ateşine rehberlik eder.
Kötülerle arkadaşlık eden , onlarla düşüp kalkan; şüphesiz onların kötü huylarıyla huylanır.
Kötü arkadaş, sana gölge salınca o mayasız olduğu için , bil ki senin de yolunu keser, mayanı çalar." (Mesnevi, V / 2643-46)
Neticede Mevlana güzel ahlak sahibi olmak için iyi dostlar edinmeyi tavsiye ederken ; insanları daima iyiliğe davet eder:
"Yürü, iyilik et ; zaman iyiliği tanır.
İyilerin iyiliğini unutmaz o...
Herkesin malı kaldı, senin de kalacak;
Şu halde mal yerine iyiliğin kalması daha iyi..."
(Rubailer, 88)