Semazen Akademik sayfalar hakkında düşünceleriniz?
İdare eder, Güzel, Daha güzel olabilir, Çok güzel, Çok Kötü
REKLAM ALANI
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
MEVLEVİLİKTE iLETİŞİM
Rukiye Karaköse
Mevlevî’ye göre her şeyin canı vardır ve insana hizmet eden her şeye insan da saygı göstermeye mecburdur.
12 Şubat 2008

 

Bugün insan ilişkilerinde bize psikoloji bilimi yol gösteriyor. Adı güya “ruh bilimi” olan ve ruhu, laboratuara sokamadığı için kabul etmeyen psikoloji. İnsanlarla nasıl ilişki kuracağımızı, nasıl konuşmamız selamlaşmamız gerektiğini anlatan yığınla kitap var. Özellikle iş dünyası söz konusu olduğunda çok daha profesyonel bir yaklaşımla “iletişim teknikleri”, “beden dili kullanımı” gibi hususlarda bilgilenmeye çalışıyor ve insanlarla ilişkilerimizi bu “teknik” bilgilere göre düzenliyoruz.

Bütün bu çabalara rağmen yüzlerce yıl önce bu topraklarda sufi nefesiyle doğmuş olan Mevlevî kültürünün iletişimdeki yaklaşımı, doğrusu bu gün bile yakalanamamıştır. Ayrıca bu âdab ve erkân sadece şık bir alışkanlıktan ibaret olmayıp arka planında insanın evrene bakış açısını şekillendiren müthiş bir zarafete sahiptir.

Mevlevî"ye göre her şeyin canı vardır ve insana hizmet eden her şeye insan da saygı göstermeye mecburdur. Mevlevî camide namaza kalkarken yere kapanıp secde yerini öper, yani secde yeriyle "görüşür". Namaz bittikten sonra gene secde yeriyle görüşüp kalkar. Yatarken önce yastıkla görüşüp yatar, sonra yorganını üstüne çekerken onunla görüşür yani ucunu öper. Su, kahve, çay içeceği vakit bardağı, fincanı yahut kadehi öper, onunla görüşür, adeta kullanmak için iznini alır.

Mevlevî, ayıp ve kusur görmemeye, göstermemeye borçludur. (Bu onun var oluş ve algılayış biçimidir.) Bu yüzden kahvesini yahut çayını içince, kirli fincanı “niyaz ederek” yani onunla görüşüp öperek bir yana gizler. Kadehleri toplayan derviş gelince, oturana "baş keser" yani başıyla selam verir. Oturan da sol eliyle fincanın yahut kadehin üstünü örter ve görüşüp, hizmet eden "can"a sunar. O da aynı eliyle fincan veya kadehin üstünü örtüp görüşerek alır, götürür.

Okumak üzere herhangi bir kitabı alınca kitapla görüşür; okuduktan sonra yerine yine görüşerek hafifçe yani atmadan, incitmeden koyar. Tesbihi görüşerek alır, çektikten sonra gene görüşerek usulca yerine bırakır. Bu her şey hakkında geçerlidir. Hatta sigara ağızlığı vesaire gibi öpülmesi mahzurlu bir şey kendisinden istenirse, verirken onu öpüyormuş gibi ağzına götürür ve kendi şehadet parmağını öperek verir, alan da o tarzda alır.

Ayrıca Mevlevîlerin birbirlerinin ellerini aynı zamanda öpmelerine de "görüşmek" denir. Mevlevilikte insan ve insanlık vardır; büyüklük, küçüklük yoktur. Mevlevî ihvanından (derviş kardeşlerinden) birine rastlayınca, iki eliyle onun sağ elini tutar. O da iki eliyle diğerinin sağ elini kavrar, biraz birbirlerine eğilirler. Aynı zamanda birbirlerinin ellerini öperler. Böylece yaş, mevki, bilgi gibi eğreti şeyler itibara alınmaksızın her iki can birbirini kutlamış olur.

Aşk olsun…

Mevlevilikte, her şeye cezbe ve aşkla ulaşıldığı kanaati vardır. “Aşk olmayınca meşk olmaz” atasözü, Mevlevî"nin her işinde kılavuzudur. Bu bakımdan “aşk olsun” sözü birçok yerde kullanılır:

Dergâha yahut birinin evine giden bir Mevlevî oturunca, ev sahibi Mevlevî"ye “aşk olsun” der. Mevlevî buna karşılık "niyaz secdesi" eder, yani oturduğu yerde ellerini yere koyup yeri öper.
Su, çay, şerbet gibi bir şey içen kişiye “aşk olsun” denir, o da “eyvallah” sözüyle başıyla selam verir.

Yemek yiyene de aynı söz kullanılır. “Aşkolsun” sözüne karşılık “aşkın cemâl olsun” denmesi, bu söze muhatap olanın “cemâlin nûr olsun” demesi, buna karşılık da “nûrun alâ nûr olsun” karşılığını alması da Bektâşî meşrepli Mevlevîlerde vardır.

“Aşk olsun” demeye “aşk vermek”, bu söze muhatap olmaya da “aşk almak” denir. Meselâ bir yere gidip hatır sormak ve alınan cevap esnasındaki diyalog anlatılırken, “filan zâta gittik; aşk verdiler, aşk aldık” şeklinde ifade edilir.

Mevlevîlikte insanı sevmek, Hakkı sevmektir. Gönüller sultânı Mevlana şöyle çağırır insanoğlunu: “Gel, gel de birbirimizin kadrini kıymetini bilelim. Çünkü belli olmaz, birbirimizden ansızın ayrılabiliriz. Madem ki peygamber "Mümin, müminin aynasıdır" buyurdu, ne diye aynadan yüz çeviriyoruz?”

“Yetmiş iki millete bir göz ile bakmayan,

Halka müderris olsa, hakikatte asidir” diyor Yûnus…
 

İnsana, evrene bakış açımız bu gönül ikliminden biraz olsun nasiplendiğinde, iletişimi de öğreneceğiz, kendi içimizdeki sırrı da…

 

Makaleler
MEVLANA’NIN ADALET FELSEFESİ  -Dr. Ergin Ergül  (07 Aralık 2017)
NÛR ORDUSU  -Ahmet ŞAHİN  (20 Mayıs 2016)
HAZRETİ PEYGAMBERİN YAKINLARI  -Ahmet ŞAHİN  (22 Nisan 2016)
Mevlânâ'ya Göre Evlilik ve Aile  -Prof. Dr. Abdulhakim Yüce  (23 Şubat 2013)
Hz. Mevlâna’nın Eğitim Anlayışı  -Muhammed ACIYAN  (19 Ekim 2012)
Mevlana’nın Şemaili Hakkında Yanılgılar  -Muhammet ACIYAN  (12 Temmuz 2012)
İstanbul'da Mevlevîlik  -Ekrem Işın  (22 Haziran 2012)
Türk Edebiyatında Edebî Tefekkür Anlayışı  -Ahmet ŞAHİN  (20 Mayıs 2012)
Şihabüd-din Sühreverdi  -Semâ Âdabı  (07 Ocak 2012)
MESNEVÎ’NİN ÖNSÖZÜ VE DİBACESİ  -Tahir-ül Mevlevî  (06 Ocak 2012)
TAHiR-ÜL MEVLEVÎ, HAYATI VE ESERLERi  -Sadi Aytan  (06 Ocak 2012)
TASAVVUFÎ ŞİİR  -Ahmet ŞAHİN  (03 Ocak 2012)
Mevlevî Müziği ve Sema'  -Hakan Talu  (01 Ocak 2012)
Mevlana Perspektifinden Hukuk Devleti İlkesi  -Ergin Ergül  (13 Aralık 2011)
Mevlana Perspektifinden Stratejik Düşünce  -Ergin Ergül  (13 Aralık 2011)
MEVLÂNÂ’NIN ESERLERİNDE İNSANIN MANEVÎ GÖRÜNÜŞLERİ  -PROF. DR. KERİM ZEMANİ  (13 Aralık 2011)
SONSUZLUK SUSKUNLUĞUMDA SAKLI!  -Hatice Sedef Ergül  (11 Aralık 2011)
SIRR-I MA‘NEVÎ - İnceleme-Metin  -Dr. Ekrem BEKTAŞ  (03 Kasım 2011)
Kur'ân'ın Mânevî Bir Tefsiri Mesnevi  -Doç. Dr. Hüseyin Güllüce  (14 Temmuz 2011)
MEVLANA’DA ÜZÜM  -R. Bahar AKARPINAR  (20 Mayıs 2011)
EHLİYET VE LİYAKAT KAVRAMLARI  -Gülgün YAZICI  (20 Mayıs 2011)
SÜLEYMAN BELHÎ AİLESİ VE SON MEVLEVÎ POSTNİŞÎNLERİ  -Yrd. Doç. Dr. Yusuf ÖZ  (19 Mayıs 2011)
AŞK BAHÇESİNİN İNLEYEN BÜLBÜLÜ: YAMAN DEDE  -Hatice Sedef Ergül  (08 Mayıs 2011)
MİLLÎ SECİYYE  -Ahmet ŞAHİN  (08 Mayıs 2011)
YÂ RESÛLULLAH!..  -Ahmet ŞAHİN  (18 Nisan 2011)
BATI DÜNYASINDA MEVLÂNA ÜZERİNDE YAPILAN ÇALIŞMALAR  -Prof. Dr. Mehmet AYDIN  (12 Nisan 2011)
MESNEVİ TERCÜMESİNİN MUKADDİMESİ  -Eva de Vitray Meyerovitch (Havva Hanım)  (12 Nisan 2011)
Şems-i Tebrizi'nin Evrensel Mesajları  -Kazım Öztürk  (20 Mart 2011)
Mevlana Öğütlerinin Sosyal Açıdan Önemi  -Kazım ÖZTÜRK  (20 Mart 2011)
MEVLANANIN TEFEKKÜR DÜNYASI  -Kazım Öztürk  (20 Mart 2011)
Hz. MEVLANA'DA ASK  -Dr. Mehmet ÖNDER  (13 Ocak 2011)
MEVLÂNÂ VE DEVLET ERKÂNI  -Can ALPGÜVENÇ  (31 Aralık 2010)
KÂİNÂTIN GÜLÜ’NE  -Ahmet ŞAHİN  (30 Aralık 2010)