Semazen Akademik sayfalar hakkında düşünceleriniz?
İdare eder, Güzel, Daha güzel olabilir, Çok güzel, Çok Kötü
REKLAM ALANI
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Seyyid-i Burhaneddin-i Veli Hazretleri ve Kayseri Şehri
Hakan Bayraktar
Kayseri şehri öteden beri veliler burcu, alimler karargâhı olmak üzere şöhret yapmış ve bu sebeple “MAKARR-I ULEMA” sıfatını kazanmıştır.
11 Şubat 2008

 

Kayseri şehri öteden beri veliler burcu, alimler karargâhı olmak üzere şöhret yapmış ve bu sebeple “MAKARR-I ULEMA” sıfatını kazanmıştır. Birçok Tarikat-ı âliyye şeyhlerinin ve parmakla gösterilen alimlerin yetişme merkezi olduğu araştırma sahiplerince kabul edilmiştir. Kayseri"nin Güneydoğusunda Seyyid-i Burhaneddin adıyla anılan Türbe-i Şerifesi"nde medfun bulunan Mevlana Celâleddin Hazretleri"nin hocası, Üstad-ı Azam Seyyid-i Burhaneddin Muhakkık-i Tirmizi Hazretleri mutasavvıfların dilinde, Seyyid-i Sırdan, halk arasında da Seyyid-i Burhaneddin ünvanı ile meşhurdur ve Hz. Hüseyin Efendimiz"in soyundan gelmektedir. Aslen Tirmizli olup, Mevlâna (k.s) Hazretlerinin babası Sultan-ul Ulema Bahauddin Veled Hazretleri"nden feyiz almış ve Mevlâna Hazreterine dokuz sene hocalık ve mürebbilik yapmıştır. Sultânu"l-ulema Bahauddin Veled Hazretleri Hac farizasını yerine getirmek üzere Tirmiz"den hareket buyurmuşlar, Hac"dan sonra Erzincan"a ve daha sonra Larende"ye gelmiş, arkasından Sultan 1. Alaaddin Keykubat"ın rica ve davetini kabul ederek Konya"ya teşrif buyurmuşlardır. Bu sıralarda Seyyid-i Burhaneddin Hazretleri Tirmiz ve Horasan taraflarında dini ilimleri yaymakla meşgul olmaktadır ve ışığı her tarafı kaplamıştır. Üstadları Sultânu"l-ulema Bahauddin Veled Hazretleri"nin ahirete irtihali esnasında Seyyid-i Sırdan, Tirmiz"de, müridleriyle bir mecliste bulunmaktadır ve kendi iç alemine daldıktan sonra; “Şeyhim, bugün fâni dünyadan yürüdü.” diyerek, müridlerini haberdar etmiştir. Seyyid-i Sırdan bir zaman sonra rüya aleminde Sultânu"l-ulema tarafından vaki olan emir ve manevi işaret üzerine doğum yeri olan Tirmiz"i terk ve Konya"ya hicret için bir yıl boyunca yürümüş ve Konya"ya ulaşmıştır. (Hicri 620) Konya"da dokuz sene Mevlânâ Celaleddin Hazretleri"nin meclisine devam buyurmuşlardır. Birgün Mevlânâ Hazretleri"ne haber vermeksizin Konya"dan ayrılmışlar yolda bindiği hayvanın ayağının sakatlanması üzerine Konya"ya geri dönmüşler. Mevlânâ (k.s)"dan özür dileyerek bir müddet daha kaldıktan sonra yine bir manevi işaret üzerine Kayseri"ye gelerek, şimdi Mevlevi dergah-ı şerifi bulunan makamda, kendileri için tahsis edilen hücrede dini ilimlerin yayılması için gayret sarfetmişlerdir. Seyyid-i Burhaneddin Hazretleri"nin bağlılığı beş vasıta ile Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri"ne uzanmakta ve birçok menkıbe ve kerametleri anlatılmaktadır. Kendisine gelen “İrcii (Rabbi"ne dön)” emrine karşı “Lebbeyk (Buyurunuz, ferman sizindir)” diyerek, tam bir teslimiyetle dar-ı fenadan dar-ı bakaya göç vaktinin geldiğini anlamış ve yanında bulunan hizmetçiye, “Git Burhaneddin vefat etti, cenaze namazına hazır olunuz.” diye halka nida et.” demesi üzerine, hizmetçi gitmiş, bütün Kayseri"yi dolaşarak halkı cenaze namazına davet edip geri dönmüştür. Fakat ilahi emanetin teslim vakti henüz gelmemiştir. Ve Seyyid-i Sırdan o sırada seccadesinde ibadetle meşgul olmaktadır. Hizmetçinin bu halini görünce şaşkınlıkla bakarak “Ben emrinizi yerine getirdim efendim.” demesi üzerine Hazret selam verdikten sonra gülümseyen bir yüzle “İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın” ayetini okuyarak mübarek başlarını secde yerine koyup ruhlarını teslim etmişlerdir.

Seyyid-i Burhaneddin Hazretleri"nin sohbetlerinden derlenen “MA"ARİF” isimli eserinden başka, bir mirası ve sünneti olarak, bundan birkaç yıl evveline kadar Kayserililerce, alimlerin vefatlarında minare ve çarşılarda ilanlar yapılırdı. Şimdi bu kaide kısmen çarşılardan kaldırılmış olup, minarelerde müezzinler vesilesiyle Sala olarak söylenmektedir. Seyyid-i Burhaneddin Hazretleri Kayseri şehrinin Güneydoğu tarafında, Burhaneddin kabristanı denilen kabristanın orta kısmında, kendine mahsus türbesinde, gufran toprağında medfundur ve hergün yerli yabancı yüzlerce ziyaretçinin gönlü şen olmakta, dünyevi buhranlar arasında kaybolan ruhlar Allah"ın izniyle tekrar neşv-ü nema bulmaktadır. Bu türbenin üzeri (1309) senesine kadar açık kalmış son zamanlarda esaslı tamiri yapılmıştır. Türbenin sandukası üzerinde şu mısralar yazılı olarak halen görülmektedir.

“Keşfeyleyüp bir sırrı düştün yola Tirmiz"den,

Feyzalmıştı Mevlânâ nice sohbetinizden,

Esirgeme ne olur şefaatini bizden,

Bad-ı Saba olup es seherlerden müjde sun.

 

Arifler sultanısın ey Seyyid-i Sırdan,

Muhabbet buldum, sarhoş oldum zevk-i sürurundan,

Kubbe kubbe kanat germiş üstümüze nurdan

Esirgeme ne olur şefaatini bizden,

Meyhur oldum cezbeden, huzur buldum manevi ruhundan.” Merhum Seyyid-i Burhaneddin Hazretlerinin Konya"dan gaib oluşu hakkında Mevlânâ Hazretleri"nden sorduklarında, Hz. Mevlânâ “İlim ve irfan menbaı Seyyid-i Burhaneddin Rum beldelerinden bir beldeye gitmiştir.” şeklinde işaret buyurmuşlardır.

Eski Kayseri mutasarrıfı Nazım Paşa tarafından nazm edilmiş olup, türbenin kapısı üzerine oyma yapılarak yazılan kıt"a da şöyledir;

“Fartı adab ile gir zair muhlis ki budur

Merkad-ı Muhterem Hazreti Burhaneddin

Çeşmi irfanına kühul ister ola isen

Cebne sayi kademi Hz. Burhaneddin budur”

“Ey ihlas sahibi ziyaretçi! Burası, Hz. Burhaneddin"in hürmete layık türbesidir. Büyük bir saygıyla gir. Eğer irfanın gözüne sürme çekmek istiyorsan Burhaneddin Hazretleri"nin ayağına alnını sürmelisin.”

Allah (c.c) cümlemizi şefaatine nail eylesin. AMİN

 

 

Makaleler
MEVLANA’NIN ADALET FELSEFESİ  -Dr. Ergin Ergül  (07 Aralık 2017)
NÛR ORDUSU  -Ahmet ŞAHİN  (20 Mayıs 2016)
HAZRETİ PEYGAMBERİN YAKINLARI  -Ahmet ŞAHİN  (22 Nisan 2016)
Mevlânâ'ya Göre Evlilik ve Aile  -Prof. Dr. Abdulhakim Yüce  (23 Şubat 2013)
Hz. Mevlâna’nın Eğitim Anlayışı  -Muhammed ACIYAN  (19 Ekim 2012)
Mevlana’nın Şemaili Hakkında Yanılgılar  -Muhammet ACIYAN  (12 Temmuz 2012)
İstanbul'da Mevlevîlik  -Ekrem Işın  (22 Haziran 2012)
Türk Edebiyatında Edebî Tefekkür Anlayışı  -Ahmet ŞAHİN  (20 Mayıs 2012)
Şihabüd-din Sühreverdi  -Semâ Âdabı  (07 Ocak 2012)
MESNEVÎ’NİN ÖNSÖZÜ VE DİBACESİ  -Tahir-ül Mevlevî  (06 Ocak 2012)
TAHiR-ÜL MEVLEVÎ, HAYATI VE ESERLERi  -Sadi Aytan  (06 Ocak 2012)
TASAVVUFÎ ŞİİR  -Ahmet ŞAHİN  (03 Ocak 2012)
Mevlevî Müziği ve Sema'  -Hakan Talu  (01 Ocak 2012)
Mevlana Perspektifinden Hukuk Devleti İlkesi  -Ergin Ergül  (13 Aralık 2011)
Mevlana Perspektifinden Stratejik Düşünce  -Ergin Ergül  (13 Aralık 2011)
MEVLÂNÂ’NIN ESERLERİNDE İNSANIN MANEVÎ GÖRÜNÜŞLERİ  -PROF. DR. KERİM ZEMANİ  (13 Aralık 2011)
SONSUZLUK SUSKUNLUĞUMDA SAKLI!  -Hatice Sedef Ergül  (11 Aralık 2011)
SIRR-I MA‘NEVÎ - İnceleme-Metin  -Dr. Ekrem BEKTAŞ  (03 Kasım 2011)
Kur'ân'ın Mânevî Bir Tefsiri Mesnevi  -Doç. Dr. Hüseyin Güllüce  (14 Temmuz 2011)
MEVLANA’DA ÜZÜM  -R. Bahar AKARPINAR  (20 Mayıs 2011)
EHLİYET VE LİYAKAT KAVRAMLARI  -Gülgün YAZICI  (20 Mayıs 2011)
SÜLEYMAN BELHÎ AİLESİ VE SON MEVLEVÎ POSTNİŞÎNLERİ  -Yrd. Doç. Dr. Yusuf ÖZ  (19 Mayıs 2011)
AŞK BAHÇESİNİN İNLEYEN BÜLBÜLÜ: YAMAN DEDE  -Hatice Sedef Ergül  (08 Mayıs 2011)
MİLLÎ SECİYYE  -Ahmet ŞAHİN  (08 Mayıs 2011)
YÂ RESÛLULLAH!..  -Ahmet ŞAHİN  (18 Nisan 2011)
BATI DÜNYASINDA MEVLÂNA ÜZERİNDE YAPILAN ÇALIŞMALAR  -Prof. Dr. Mehmet AYDIN  (12 Nisan 2011)
MESNEVİ TERCÜMESİNİN MUKADDİMESİ  -Eva de Vitray Meyerovitch (Havva Hanım)  (12 Nisan 2011)
Şems-i Tebrizi'nin Evrensel Mesajları  -Kazım Öztürk  (20 Mart 2011)
Mevlana Öğütlerinin Sosyal Açıdan Önemi  -Kazım ÖZTÜRK  (20 Mart 2011)
MEVLANANIN TEFEKKÜR DÜNYASI  -Kazım Öztürk  (20 Mart 2011)
Hz. MEVLANA'DA ASK  -Dr. Mehmet ÖNDER  (13 Ocak 2011)
MEVLÂNÂ VE DEVLET ERKÂNI  -Can ALPGÜVENÇ  (31 Aralık 2010)
KÂİNÂTIN GÜLÜ’NE  -Ahmet ŞAHİN  (30 Aralık 2010)