Doğudan Batıya
Annemarie Schimmel
Annemarie Schimmel bir gönül köprüsüdür. Doğu ve Batı arasındaki o köprüde, dallarıyla gökyüzünü kucaklayan; Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî'den Paul Gerhardt'a, Hermann Hesse'den Muhammed İkbal'e, Süleyman Çelebi'den Muhammed Hamidullah'a, Yahya Kemal'den Kâni Karaca ve daha nicelerine dokunan aşinalığıyla her şeye şahit koca bir çınardır. Şark İslam kültürüne duyduğu muhabbet ve iştiyakla birçok çalışmaya imza atmış, bu minvalde sayısız seminer ve konferans vermiştir. Arapça, Farsça, Urduca, Türkçe ve Fransızcadan tercümeler yapmış, Berlin Üniversitesi'nde İslami araştırmalar sahasında doktorasını tamamlamış, ayrıca uzun yıllar Türkiye'de yaşayarak Ankara İlahiyat Fakültesi'nde Dinler Tarihi derslerine girmiştir.
Schimmel'i ayrıcalıklı kılan şey, çok zor şartlar altında yetişmesi ve aslında bir insan için imkânsız denilebilecek zorluklarla mücadele edebilmesidir. Akademik çalışmalarının ve başarılarının yanı sıra “kendini arayan bir yolcu” olarak tanımlayabileceğimiz Annemarie Schimmel, Doğudan Batıya isimli kitabında bu arayışın samimi öyküsünü anlatır.
Doğudan Batıya başından sonuna kadar manevi bir arayış, bitmek tükenmek bilmeyen bir okuma serüveni ve musıki ile geçen dopdolu bir ömrün, hem Şark'a hem Garp'a uzanan kuşatıcı bir bakış açısının birinci ağızdan, bizzat Annemarie Schimmel'in dilinden otobiyografik bir anlatısıdır.
Kitaptan Alıntılar
“Türk ilahilerinin melodilerinden ne kadar da haz alırım, o ilahiler ki her zaman Allah'ın zikrinde zirveye çıkarlar!”
“Evimiz musiki ile dopdolu değildi, fakat şiir ve edebiyat mekânıydı. Annem ve babam şiire olan sevgileri vesilesiyle tanışmışlardı.”
“Ölüm, insanın eli altında büyütülmüştür.”
“Tanrıda sebat edenler, taze kuvvete nail olurlar. Öyle ki kanatlanırlar kartal misali koşarlar ve yorulmazlar da…”
“Izdırap ve acı, bir taş ustası mahareti ile seni taştan oyar.”
“Dünyaya dair elbiseleri, alacalı ve yamalı bir bohça gibi üstünden çıkartıp attıktan sonra ölüm, aşığı maşuğa vasıl eden bir köprü gibiydi.”
“Zira siz, zaten maneviyatın bedene karşı kazandığı zaferin bir timsalisiniz.”
“Kalbin dağlarında terk edilmiş' hissiyatına kapıldığımız zamanlarda, şiirleri arasından bilhassa ruhumuza teselli bahşedenlerini okurduk.”
“Gayret eden her kişi ceylan avlayamaz, lakin ceylan avlayan her kişi muhakkak gayret etmiştir.”