Tarihi Süreçte Mevlana ve Eserleri
Mevlana Araştırmaları Enstitüsü tarafından "Tarihi Süreçte Mevlana ve Eserleri" konulu sempozyum düzenlendi.

Selçuk Üniversitesi Mevlana Araştırmaları Enstitüsü tarafından '738'inci Vuslat Yıldönümü' etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen 'Tarihi Süreçte Mevlana ve Eserleri' konulu ulusal sempozyum, Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde başladı. Sempozyuma Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat Turgut, Konya Kültür ve Turizm Müdürü Yrd.Doç.Dr. Mustafa Çıpan, Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Yrd.Doç.Dr. Nuri Şimşekler, Mevlana'nın 22'inci kuşaktan torunu Esin Çelebi Bayru, çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci katıldı.

Açılışta üniversitenin tanıtım filminin ardından Dilek Sabancı Konservatuvarı öğretim üyeleri ve öğrencileri Mevlevi bestekarlarından seçme eserlerden oluşan mini bir konser verdi.

 “DÜŞÜNCE TURİZMİNİ BAŞLATALIM”

 Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Yrd.Doç.Dr. Nuri Şimşekler, sempozyuma 11 üniversiteden, 20 katılımcının bildiri sunmak için geldiğini belirterek, “Selçuk Üniversitesi'nde olmak bir ayrıcalık ve bu üniversite içerisinde bulunan Mevlana Enstitüsü de Türkiye'de ve dünyada alanındaki tek enstitüdür. Enstitü olarak Mevlana etkinliklerine katkı sağlamak dışında, bilimsel çalışmalar da yapıyoruz. Gelecek yıl 2 anabilim dalı açarak yüksek lisans için öğrenci alacağız. Biz yeni bir turizm alanı oluşturmak istiyoruz. O da düşünce turizmi. Mevlana'nın 'İnsan düşünceden ibarettir gerisi et ve kemiktir' sözünden hareketle Mevlana'ya koşanların düşünerek kendi içindekini keşfetmesini istiyoruz.” dedi.

  Konya Kültür ve Turizm Müdürü Yrd.Doç.Dr. Mustafa Çıpan, Konya'da Valilik, Belediye, Sivil Toplum Kuruluşları ile birlikte hareket ederek, “Mevlana için birlik olup, ortak çalışmalar yapmak yapılan etkinliklere nitelik de kazandıracaktır. Üniversitenin bu anlamda bilimsel desteğini çok önemlidir. Değerli birikimlerini bizlerle paylaşacak öğretim üyelerimize teşekkür ederiz.” diye konuştu.

 “MEVLANA ENSTİTÜSÜ KURMAK BİR RÜYAYDI”

 Sempozyumun ilk oturumunu yöneten Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruhi Ayangil, “Mevlana Enstitüsü'nün kurulması hepimiz için bir rüyaydı. Yıllar önce örgütlenmenin gerektiğini dile getirenlerden biri de bendim. Demek ki rüyalar öte hayatlarda gerçek olmuyor bu dünyada da gerçekleşiyor. Bu enstitü Konya'da ebediyen devam edecektir.” dedi.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emine Yeniterzi de “ Mevlana günümüzde bir cazibe merkezi olmuştur. Kültürümüzün temel taşlarından birisi de Mesnevi'dir. Medeniyetlere güç veren şöhreti ve tesiri çağları aşarak günümüze gelmiştir. Pek çok dünya diline çevrilmiş, bilimsel ve popüler yayınlar yapılmıştır. Mesnevi insan odaklı bir eserdir ve Mevlana bu eserinde insanın ruhundan bahseder. Gerçek bir rehberdir. Okuyanlar için ibret vesilesidir.” dedi.

Selçuk Üniversitesi emekli öğretim üyesi Dr. Yakup Şafak, Mevlana'nın rubailerinden bahsederek, hepsinin kimlere ait olduğu konusunda kesinlik olmadığını, bu konuda bilimsel çalışmaların yapılması gerektiğini vurguladı.

Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Demirci ise, “Mevlana'nın Düşünce Köklerine Belh Üzerinden Bir Bakış” konusuna değinerek, “Belh Mevlana'nın fikirlerinin oluşmasında çok önemli rol oynamıştır. Belh'in o dönemdeki durumunu incelemeden Mevlana'yı tam olarak anlayamayız. Tarihi çok eskilere giden bu şehri çok iyi incelememiz gerekir.” diye konuştu.

Mevlana Müzesi Müdür Yardımcısı Dr. Naci Bakırcı, “Konya Mevlana Dergahı'nda Osmanlı Sultanları Tarafından Yaptırılan Onarımlar” konulu sunumunda, Mevlana Müzesi'ne bugüne kadar katkı sağlayan şahıslar hakkında bilgi verdi.

Sempozyumun ikinci oturumunda Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Derya Örs, Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd.Doç. Dr. Ali Temizel, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden Prof. Dr. Rahman Moshtagh Mehr, Selçuk Üniversitesi'nden Yrd.Doç.Dr. Mehmet Ali Hacıgökmen ve Edebiyat Fakültesi'nden Yrd.Doç.Dr. Okan Haluk Akbay Mevlana ve eserleri hakkında bilgi verdi.

Sempozyumun ikinci gününde Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen sempozyuma, Azerbaycan Bakü Kafkas Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ömer Okumuş, başkanlık yaptı.

Sempozyuma panelist olarak katılan Kırıkkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Lokman Çilingir, "Mevlana'da Bilgeliğin Bilgi Boyutu" konulu sunumunda, "Bilgi en yüce erdemdir. İnsan bilmeden erdem sahibi olamaz. Erdemli insan mutlu olur. Doğru bilgiye sahip olmayan insan mutlu değildir. Bu bağlamda Mevlana en güçlü bilge olarak karşımıza çıkıyor. O eserlerinde de bize bilge ve hikmetin hedefini gösteriyor" dedi.

Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Fars Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Veyis Değirmençay ise "Sultan Veled'in Mevlana'ya Medhiyeleri" konusunda bilgi vererek,

"Mevlana'nın oğlu Sultan Veled, eserlerinde hep babasından övgüyle söz etmiştir. Onun eşi ve benzeri olmadığını vurgulayan Sultan Veled, Mevlana'nın güneş gibi her yeri aydınlattığından bahsetmiştir" diye konuştu.

Kırıkkale Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç. Dr. Fahrettin Coşguner de, "Tarih-i Al-i Selçuk Adlı Kitapta Mevlana'nın Şehri Konya" başlıklı sunumunda, şunları kaydetti:

"Eser, farsça yazılmıştır. Kitabın çok az bir kısmında okuma güçlüğü çekilmektedir. Kimin yazdığı kesin olarak bilinmemektedir. Eseri tercüme ettik ve kısa süre sonra yayınlayacağız. Eserde Mevlana ve eserinden bahsedilmektedir. Mevlana döneminde o kadar çatışma, savaş olmasına rağmen Mevlana ve ailesi her asırda devam eden gönül halkaları oluşturmuşlardır."

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Araştırma Görevlisi Kadir Turgut da, "Mesnevi'den Seçme Cevahir-i Mevlayi ve Le'ali'yi Mevlevi Adlı Eser" hakkında katılımcılara bilgi verdi.

 

Bookmark and Share  

 

http://akademik.semazen.net/ sitesinden 26.12.2024 tarihinde yazdırılmıştır.