ELMALI'NIN CANLARI BA'SÜ BA'DE'L-MEVT'E KANAT ÇIRPIYOR

Yılmaz Şentürk.

“Güneyin incisi” Elmalı'da derinden, sessizce yol almaya devam eden Sinan Ümmî İrfan ve Sevgi Sempozyumlarının üçüncüsü 31 Temmuz 2010 tarihinde Elmalı Muhammed Hamdi Yazır Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Kültür Bakanlığı'nın ilçeye yaptırdığı, içinde 300 kişilik  konferans salonu ve başka başka salon ve birimlerin yer aldığı  binanın gayr-i resmi açılışı bu programla gerçekleşmiş oldu. Umarız bu kompleks, açılışına vesile olan bu program gibi Elmalı'ya kültürel bir bereket getirir.

Akdeniz Kültür ve İletişim Kulübü, Sinân-ı Ümmî Kültür ve Sanat Derneği, Elmalı Kültür ve Turizm Derneği ve Elmalı Kaymakamlığı'nın ev sahipliğini yaptığı sempozyumun bu seneki başlığı “İlim Geleneğimiz” idi. 

Üç oturumdan oluşan sempozyumun ilk oturumunda “İlim Geleneğimiz ve Elmalı”

İkinci oturumda “Eroğlu Nuri'nin İzinde”, Üçüncü oturumda ise “Abdal Musa ve Etkileri”

Başlıklı oturumlar gerçekleştirildi.

İlk oturumun başkanlığını Uludağ Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Bilal Kemikli yaptı. Bilal Kemikli,  Elmalılık şuuru ve Elmalı'nın kültürümüze olan katkılarından bahsetti. Ardından daha çok hadis çalışmaları ile tanıdığımız Çanakkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof Dr. İbrahim Hatiboğlu “Bir İlim Şehri: Elmalı” başlıklı konuşmasını yaptı.

İbrahim Hatiboğlu'nun oturum başkanlığını yürüttüğü ikinci oturum ise Süleyman Demirel Üniversitesi öğretim üyesi  Dr. Melek Dikmen'in “İrfan Geleneği ve Eroğlu Nuri”  başlıklı konuşmasıyla başladı. Dikmen'in konuşması ve özellikle Eroğlu Nuri'nin Torosların zirvesindeki mezarına yaptığı seyahat ve bu seyahatte başına gelenler, dinleyicileri etkiledi. Daha sonra söz alan Çanakkale Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Ögke “Eroğlu Nuri'nin Eserlerinde Tasavvuf İlminin İnsan Eğitimine Yansımaları” başlıklı konuşmasını gerçekleştirdi. Ögke'nin 'hayvan-hayvan'dan başlayıp 'kamil insan'a ulaşan süreçte nefsin geçirdiği evreleri konu edinen konuşması hem  kendinden sonraki konuşmacıların hem de değerlendirme bölümünde diğer katılımcıların sık sık atıflarına sebep oldu. Bu bölümün son konuşmasını ise Uludağ Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Cağfer Karadaş gerçekleştirdi. Karadaş'ın 'bireyin nereye ve kime ait olduğu' soruna cevap veremediği sürece irfana ulaşamayacağı,  yönündeki tezi ve verdiği örneklerle ilim geleneğinin  konuyu ele alış yöntemi eksenindeki sunumu ile ikinci oturum nihayetlendi.

Öğlenden sonra gerçekleştirilen üçüncü oturumda Cağfer Karadaş oturum başkanlığı yaptı.

Bu oturumda ilk olarak M. Cemal Öztürk Osmanlı arşivlerinde yaptığı bir araştırmayı katılımcılarla paylaştı. Öztürk,  “Osmanlı Arşivlerindeki Abdal Musa” başlıklı konuşmasında ulaşabildiği arşiv belgelerini özetledi.  Abdal Musa'nın türbesinin de bulunduğu Tekke köyü vakıfları ve benzer konuları ihtiva eden belgeler ilk kez bu sempozyumda gün yüzüne çıkmış oldu. Sempozyuma Makedonya'dan katılan  Metin İzzetî “Abdal Mûsa'nın İzinde: Kalkandelen'de Bektâşî Dergâhı” başlıklı sunumunda tekkelerin kapatılmasından sonra Hacıbektaş'tan Kalkandelen'e uzanan Bektâşî geleneğinin izini sürdüğü konuşması da ilgiyle izlendi.

Konuşmaların ardından genel değerlendirme yapıldı ve önümüzdeki yıl yapılacak sempozyum için görüşler alındı

Sempozyum Süleyman Demirel Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi İslâm Tarihi ve Sanatları Bölümü Türk Din Mûsikîsi Anabilim Dalı'nda Öğ.Gör. Erdoğan ATEŞ ve ekibinin verdiği konserle sona erdi.

"Elmalı'nın Canları ve Sinân-ı Ümmî Şiirlerinden Besteler" konseri Erdoğan Ateş'in Ümmi Sinan ve Eroğlu Nuri'nin  şiirlerinden bestelediği ve ilk kez bu programda icra edilen ilahilerden oluştu.